Bu gece alaca karanlık,
Bu gece pusluca !..
Gökyüzünde, yıldız sönüyor usulca.
Yüreğim parçalanıyor,
Üzerimde, asılsız bir kara iftira.
İftiraya uğramak değil beni yıkan;
Sonunda içimi kanatacak olan bu zamansız veda.
Şakaklarımda tarifsiz bir sancı,
Ayrılığa sebeb değil bu yıkıntı.
Unutup beraber geçen onca yılları,
Siliyorsun yaşanmış onca güzel anıları.
Sonbahardayım,
Aylardan ekim daha.
Bakıp bakıp, sararıp düşen cansız yapraklara;
Bunuda yaşamak varmış be MAliDA,
Şu talihsiz, gülmeyen bahtımda.
Üzen giden değil, uğradığım haksızlık.
Yaşanılanlar zifir gece kadar karanlık.
Şimdi ne zikretsem faydasız,
Biliyorum inanmayacaksın.
Yazıklar olsun ki beni tanıyamamışsın;
Durma !..
Tak ipi boynuma, çek idam sandalyesini,
Bitsin bu işkence, katlanırım ben buna.
Yeter ki alnım açık, başım dik olsun insafsız.
MAliDA Koca YüreK