Biz insanoğlu yaradanın en üstün varlığı olarak bu dünya yüzeyinde bulunuyoruz. Bu üstünlüğün nedeni de Allah tarafından hiç bir canlıya verilmemiş olan AKIL öğesinin bizlere verilmiş olmasıdır.

 

Gelelim ALINYAZISI konusuna. Alınyazısı diye bir şey var mıdır. Gerçekten bizi yaratan, bizim başımıza neler geleceğini alnımıza yazmışmıdır. Kimileri bunun için hemen EVET diyecektir. Kimileri ise ya bu bir mecazi anlamdır, alınyazısı aslında KADER demektir diyecektir.

 

        Sizin fikriniz ne olur bilemem ve hepsine saygı duyarım ancak bu konuda büyük bir araştırma yapmış ve tez hazırlamış olan bir ilahiyat fakültesi öğretim görevlisi abimizle yaptığımız sohbette bana bir örnek vererek, şunu demişti.

 

Örnek: A kişisi aşırı derecede alkol alıp direksiyon başına gecsin. B şahsıda evine gitmek üzere yaya olarak yola çıkmış olsun. A kişisi kullandığı aracın hakimiyetini kaybederek yoldan çıksın ve B şahsını kaldırımda yürürken ezsin ve B şahsı bu kaza sonucunda hayatını kaybetsin. Şimdi söyler misin Koca Yürek bu bir yazgımıdır. Nasıl deriz ki B şahsının alınyazısı bu idi. Hiç Canab-ı Allah böyle bir şey yazar mı. 

 

      Sonuç: Kader vardır ve kadere inanır, iman ederiz. Ama alınyazısı yoktur. Rabbim bizlere akıl vermiştir. Bu aklı kullanarak neyin kötü, neyin iyi olduğunu ayırt edebilecek yeteneğe sahip kılmıştır bizi. Ben bu hikayeyi dinledikten sonra epey bir araştırma yaptım ve sonunda şu karara vardım. 

Alınyazısı insanların akılsızlıklarını örtmek için sonradan uydukdukları bir kılıftır.

 

Eyvallah ...